Selahattin Paşalı “Kıskanmak” Dizisiyle Ekranlara Dönüyor

Selahattin Paşalı, Ay Yapım ile yaptığı yeni iş birliği sayesinde yeniden televizyon ekranlarına dönüyor. Üstelik bu seferki proje, yalnızca oyunculuk değil, edebi derinlik açısından da büyük ses getirecek türden. Daha önce Zeki Demirkubuz tarafından beyaz perdeye aktarılan, Nahid Sırrı Örik imzalı klasik eser “Kıskanmak”, bu kez dizi formatında izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor.

Edebiyat Uyarlamalarına Devam

Son olarak Netflix için çekilen, Orhan Pamuk’un romanından uyarlanan “Masumiyet Müzesi” dizisinde başrol oynayan Selahattin Paşalı, edebiyat uyarlamalarındaki başarısıyla dikkat çekiyor. Paşalı, şimdi de Ay Yapım etiketiyle hazırlanan “Kıskanmak” dizisinin başrolünü üstlenerek kariyerinde yeni bir zirveye daha imza atıyor.

Güçlü Kadro, Derinlikli Hikaye

Yeni sezonda yayınlanması planlanan dizinin yönetmen koltuğunda, son dönemin üretken ve beğenilen isimlerinden Nadim Güç yer alıyor. Güç, halen hazırlık aşamasında olan ve 2026’ya ertelenen “İşgal Günlerinde Aşk” dizisinden sonra rotasını “Kıskanmak” projesine çevirdi.

Senaryo tarafında ise izleyiciyi güçlü diyaloglar ve derinlikli karakterlerle buluşturacak olan deneyimli kalem Yılmaz Şahin bulunuyor. Bu iş birliği, dizinin dramatik yapısını başarıyla aktaracağına şimdiden işaret ediyor.

Kıskanmak: İki Kardeş Arasında Sarsıcı Bir Gerilim

Nahid Sırrı Örik’in en çarpıcı romanlarından biri olan “Kıskanmak”, 1930’lu yıllarda Zonguldak’ın bir kasabasında geçiyor. Merkezde, iki kardeşin arasında şekillenen derin ve yıkıcı bir kıskançlık hikayesi yer alıyor. Ancak bu duygu, yalnızca kardeş ilişkilerini değil, çevrelerindeki herkesin hayatını da derinden etkileyen olaylar zincirine dönüşüyor.

Bu yeni uyarlama, bireysel tutkuların toplumsal yapıdaki etkilerini sorgulayan ve dönem atmosferini ustalıkla yansıtan bir anlatım vadediyor.

Ay Yapım’dan Bir Dönem Dizisi Daha

Ay Yapım, bugüne dek izleyiciyle buluşturduğu birçok iddialı projeyle adından sıkça söz ettirmiş bir yapım şirketi. Şirketin, “Kıskanmak” ile birlikte bir kez daha edebi derinliği olan yapımlara yatırım yapması, Türk televizyonculuğunun kalite çıtasını yukarı taşıyacak bir gelişme olarak yorumlanıyor.