The Hack: Telefon Skandalını Anlatan Dizi Neden Bu Kadar Sıkıcı Oldu?
Telefon dinleme skandalını anlatan The Hack, güçlü hikâyesine rağmen zayıf senaryosu ve yapay kahramanlıklarıyla beklentileri karşılamıyor.
ITV’nin yedi bölümlük yeni dizisi The Hack, gazeteci Nick Davies’in ünlü telefon dinleme skandalını ortaya çıkarma sürecini ekranlara taşıyor. Ancak kağıt üzerinde heyecan verici görünen bu hikâye, Jack Thorne’un senaryosuyla oldukça vasat bir televizyon deneyimine dönüşüyor.
Telefon Dinleme Skandalının Merkezinde
Hikâye 2008’de başlıyor. David Tennant’ın canlandırdığı Davies, News of the World gazetesinin ünlülerin sesli mesajlarını yasa dışı biçimde dinlediğine dair ipucu alıyor. Bu yöntem, tek bir gazetecinin suçu gibi gösterilse de gerçekte sistematik bir hale gelmiş durumda. O dönem gazetenin eski editörü Andy Coulson, Başbakan David Cameron’ın iletişim direktörlüğüne atanmıştı. Skandal büyüdükçe hem tabloid basının hem de Metropolitan Polisi’nin bu işteki rolü ortaya çıkmaya başlıyor.
Uzayan Senaryo ve Kopuk Hikaye
Ne yazık ki dizinin en büyük sorunu, gazetecilikte yıllar süren araştırma sürecini televizyon formatına aktarmaktaki başarısızlığı. Bölümler, bitmek bilmeyen telefon görüşmeleri, çıkmaz sokaklar, tereddütlü tanıklar ve sık sık tekrarlanan “daha fazla belge, daha fazla isim lazım” diyaloglarıyla dolu. Tennant’ın seyirciye dönerek yaptığı dördüncü duvarı yıkma sahneleri ve rüya sekansları ise hikâyeyi canlandırmak yerine yapaylaştırıyor.
Polis ve Medya İlişkisi Daha Çarpıcı
Daha güçlü bir akış, Robert Carlyle’ın canlandırdığı dedektif David Cook üzerinden ilerleyen yan hikâyede görülüyor. Cook’un özel dedektif Daniel Morgan cinayetini araştırırken medyanın ve polisin nasıl iç içe geçtiğini keşfetmesi, dizinin en dikkat çekici kısmı. Ancak bu iki anlatı hattı arasında yeterli bağ kurulmadığından dramatik etki dağılıyor.
Zayıf Senaryo ve Yapay Kahramanlıklar
Senaryo, tekrara düşmekle kalmıyor, aynı zamanda klişe diyaloglarla dolu. Nick Davies’in “derin adalet duygusuyla” kutsallaştırılması, Alan Rusbridger’in “Hayatım? Bu bundan daha büyük” gibi kahramanca repliklerle resmedilmesi izleyiciyi hikâyeden uzaklaştırıyor. Hatta ekrana yansıyan sembolik “bok böceği” sahneleri, ciddiyet yerine alaycı bir his yaratıyor.
Artık Bir Dönem Dizisi Gibi
The Hack’in bir başka problemi de zamanlama. Sosyal medyanın gölgesinde çok daha büyük yolsuzluklar, siyasi skandallar ve gizlilik ihlalleri gündeme gelirken, telefon dinleme skandalı bugünün izleyicisine eski bir dönem hikâyesi gibi görünüyor. Bu da diziyi beklenenin aksine heyecan verici değil, neredeyse nostaljik bir hale getiriyor.
The Hack, ITV1’de yayınlandı ve ITVX üzerinden izlenebilir.
